Glokom Tipleri
Açık Açılı Glokom Nedir?
En sık görülen glokom tipidir. İleri yaşta ortaya çıkar (50-60 yaş). Drenaj açısının yıllar içerisinde fonksiyonunun azalması ve göz içi sıvısının yeterince boşalamaması nedeniyle göz içi basıncı (göz tansiyonu) yükselir ve göz sinirinde hasara neden olur. Göz tansiyonu normal bireylerde çoğunlukla 12 – 20 mm Hg arasındadır. Glokom hastalarında genellikle bu değer 20 mm Hg’nin üzerindedir. Ancak göz sinir yapısı hassas olan bazı kişilerde, normal göz tansiyonu değerlerinde de görme siniri hasarı görülebilir.
Göz tansiyonu yüksek olup glokom hasarı henüz gelişmemiş kişiler ise oküler hipertansif olarak değerlendirilir. Glokoma bağlı göz sinir hasarı tespit edilen hastalar mutlaka tedavi edilmelidir. Glokom hastalığı ne yazık ki belirti vermemektedir. Erken evrelerde merkezi görme etkilenmediği için hastalar görme kaybını fark edemezler. Bu nedenle 40 yaşında bir göz taramasından geçmek ve ellili yaşlardan sonra, yılda bir kez göz muayenesi olmak önemlidir.
Göz siniri zarar seviyesine bağlı olarak başlangıçta bölgesel görme alanı kayıpları gelişir. Hastalığın ilerlemesiyle bu alanlar birleşerek geniş görme alanı kayıpları oluşturur. Görme sinirinin tamamen hasara uğramasıyla ise körlük gelişir.
Dar Açılı Glokom Nedir?
Glokomun daha az sıklıkta görülen tipidir. Genellikle yapısı daha küçük olan hipermetrop gözlerde, iris dokusunun (gözün renkli kısmı) drenaj açısına çok yakın pozisyonda yerleşmesi ve bu açıyı kapatmasıyla ortaya çıkar.
Drenaj açısının kapanmasıyla göz içi sıvının dışa akımı bloke olduğundan, göz tansiyonu ani bir şekilde 40 -50 mmHg değerlere kadar yükselir. Bu durum oldukça ağrılıdır. Birlikte bulantı – kusma olabilir ve görme bulanıklaşır. Acil olarak tedavi edilmesi gereken bu durum kalıcı körlüğe neden olabilir. Dar açılı glokom hastalarının bir kısmında açı kapanması yıllar içerisinde ve yavaş yavaş gelişebilir.
Son Güncellenme Tarihi: 18.12.2022
Dünyagöz Hastanesi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
*Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.