"
Üretilmeyen ya da üretilse de işe yaramayan insülin ise pankreas tarafından üretilen, en azından normal şartlar altında üretilen, bir hormon. Kandaki şekeri kandan ayırarak hücre içine girmesini sağlıyor ve böylece kandaki şeker düzeyi azalmış oluyor. Diyabet, tip 1 diyabet ve tip 2 diyabet diye ikiye ayrılıyor. Tip 1’de pankreas insülin hormonu üretmiyor, tip 2’de ise insülin var ama işlevsiz. Diyabet kısaca böyle bir rahatsızlık. Bir de onun vücudumuzdaki başka organlardaki etkileri var. Mesela gözde... Diyabet hastalığına sahip kişiler için rutin göz muayenesi çök önemli! Neden? Çünkü...
Diyabet sebebiyle gözlerde bazı problemler oluşabiliyor. Gözlük numaralarındaki hızlı değişiklik bunlardan bir tanesi. Kırklı yaşlarındaki bir kişide miyop derecesi birdenbire çok artıyorsa ve bu numara sık sık değişkenlik gösteriyorsa bunun sebebi diyabet olabilir. Diyabetin gözde sebep olduğu diğer bir rahatsızlıksa, diyabetik retinopati hastalığı. Retinanın zarar görmesi sonucu oluşuyor. Diyabetten kaynaklı göz rahatsızlıklarında en sık rastlanan diyabetik retinopati hastalığı ve dikkat edilmezse çok ciddi sonuçları olabiliyor. Göz tansiyonunda yükselmeye, hatta görme kayıplarına bile sebep olabiliyor. Elli yaş altındaki kişilerde en sık rastlanılan körlük sebebi, diyabetik retinopati hastalığı... Ciddi bir mesele olduğunu söylemiştim...
Dikkat edin.
Diyabet teşhisi konduğu noktada yapılması gerekenler listesinde en başa göz muayenesi yazılmalı. Her durumda düzenli göz muayenesi önemli ama göz sağlığını etkilemesi mümkün olan bir rahatsızlıkla karşılaşıldığında... Galiba biraz daha önemli. Bu başka türlü de işleyebilir ama. Yani önce diyabet teşhisi, sonra göz muayenesi değil de, tam tersi... Düzenli göz muayenesi sizi varlığından bile habersiz olduğunuz bir rahatsızlığınızla ilgili bilgilendirebilir. Çünkü özellikle tip 2 diyabet, varlığını uzun süre hissettirmeden ilerleyebiliyor. Bu sırada çeşitli hasarlara sebep olmuş bile olabiliyor.
Konu yine yılda en az bir kere göz muayenesinin önemine geldi. Hiçbir belirti, hiçbir rahatsızlık hissetmemeniz durumunda bir kere! Ama diyabetik retinopati hastalığı teşhisi kondu diyelim, o durumda göz muayenesi sıklığının 3-4 ayda bir olması gerekiyor. Bu muayene sıklığı görme yetisinin kaybedilmemesi açısından çok önemli.
Erken teşhis edilmesi durumunda çeşitli tedavilerle hastalığın hızı yavaşlatılabiliyor, körlük önlenebiliyor ve görme kalitesi de korunabiliyor. Yani demem o ki, muayene için gözünüzde bir rahatsızlık hissetmeyi beklememelisiniz. Mümkünse hemen muayene olmalısınız.
Göze gelene kadar, daha diyabet olup olmadığınızı bile bilmiyorsunuz diyelim. Diyabette genetik faktörler baya önemli bir rol oynuyor. Bu sebeple ailede varsa risk altındayız. E biraz fazla kilomuz da varsa, yaşam şeklimizde de hareket kısıtlılığımız varsa, bir kontrolden geçilmesinde fayda var... Diyabete yakalanmamanın da yolları var. Şekerli yiyeceklerden, kola ve benzeri gazlı içeceklerden, çayın yanında kıtlama şekerden, kahve zaten sade içilir, şekerli kahveden uzak durun. Az alkol, çok sebze, no smoking! Neticede her dert, var olduğunda en büyük derttir. Ama sağlık bir dert olduğunda, hiçbir dert dert değildir... Sağlığınıza dikkat edin efendim.
"