Gelişen teknolojiyle beraber tıpta yaşanan ilerlemeler, gözün, vücudun diğer bölgelerinde ortaya çıkabilecek hastalıkları önceden teşhisine olanak sağladığını ortaya koyuyor. Göz muayenesi, diyabet, Alzheimer, kan hastaliklari, genetik tabiatli metabolik bozukluklar gibi hastalıklarının yanı sıra kalp hastalıklarını da önceden ön görüp tedbir almayı mümkün kılıyor.
Riskleri azaltıcı tedavi imkânı
Dünyagöz Etiler’den Prof. Dr. Cengiz Aras, beynin gözdeki temsilcisi olan retinadaki damarlarda meydana gelen değişimlerin, kalp damarlarında ve diğer organlardaki damarlarda yaşanabilecek değişimler hakkında önceden önemli bilgiler verebileceğini ifade etti. Rutin retina muayenesinde damarlarda daralma ve tıkanma gibi değişikler saptandığında kardiyoloji konsultasyonu yapılarak hastanın bu yönden değerlendirildiğini anlatan Prof. Dr. Aras, bu şekilde yaşanabilecek kalp hastalıkları (kalp kapak, koroner, karotis damari ile ilgili mevcut riskleri azaltıcı tedaviye başlanabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Aras, “Retina damarlarının çaplarını ölçerek kalp damar sağlığı risklerini inceleyen çok sayıda çalışma yapıldı” diye konuştu.
Kalp krizi ilişkisi
Prof. Dr. Cengiz Aras, küçük damar hastalığı olan diyabetin retinaya verdiği hasar sonrası oluşan ve dünyada bir numaralı körlük nedeni olan diyabetik retinopati rahatsızlığının kalp krizi ile ilişkisi olabileceğini belirterek, şunları söyledi: “Özellikle santral retinal arter tıkanıklığının kalp krizi ile ilişkisi vardır. Santral retinal arter tikanikligi geciren insanlarin beklenen yasam sureleri kisadir. Bu nedenle santral retinal arter tikanikligi geciren hastalarda koroner ve karotis damar sistemi ile kalp kapakciklarinin degerlendirilmesi gerekir.
