Ciddi ve güvenilir bir dünya markası olması nedeniyle, yurt dışından büyük bir hasta potansiyeline sahip olan Dünya Göz Hastanesi, yabancı hastalara hizmet vermeye devam ediyor. Bugüne kadar binlerce Avrupalının göz ameliyatı olmak için seçtiği Dünya Göz Hastanesi, bu kez Hollanda’dan Lazer ameliyatı olmak ve sonrası tatillerini İstanbul’da geçirmek için gelen 30 hasta ile birlikte, halen ülkesinde görevini sürdüren Hollandalı Milletvekili Frans Weekers’i ağırladı.
AVRUPA YOLUNDA DÜNYAGÖZ
Türkiye artık sadece termal tesisleri, denizi, kumu ve güneşiyle tercih edilen bir ülke değil! Son zamanlarda yapılan sağlık yatırımlarıyla, uluslararası standartlardaki hastaneleriyle de tercih edilen bir ülke... Dünya Göz Hastane’sinin öncülüğünde başlayan sağlık turizmiyle, Türkiye daha çok insan tarafından ziyaret ediliyor ve daha çok döviz kazanıyor.
Dünya Göz Hastanesi, Avrupa yolundaki ilk adımını 7 Aralık 2004 tarihinde Hollanda’nın Amsterdam şehrinde açtığı ilk göz kliniğiyle attı. Türkiye’deki sağlık sektöründe, ilk defa bir kuruluş, yurt dışında klinik açmış oldu. Bunu, kısa bir süre sonra Almanya’nın Berlin kentinde açılan ikinci klinik izledi.
Amsterdam ve Berlin’deki kliniklerde, bir hastanın gözündeki her türlü hastalığı tespit edecek detaylı muayene yapılabiliyor. Lazer ameliyatı olmayı düşünen bir hastanın, göz yapısının uygunluğunu tespit etmek için kullanılan tüm cihazlar bu kliniklerde mevcut. Amsterdam ve Berlin’deki kliniklere giden bir hasta, gözünde var olan kusurlarla ilgili olarak tüm sorularının cevabını bu merkezlerden alabiliyor. Hastaya uygulanan tetkikler sonucunda da hastanın göz yapısının yapılacak operasyona uygunluğu kesinlik kazanmış ise hasta Türkiye’ye geliyor. Yurt dışından gelen hastalar Dünya Göz Hastanesi’nde ameliyatlarını olduktan ve tatillerini yaptıktan sonra ülkelerine dönüyorlar.
DÜNYA GÖZ HASTANESİ’NDEN SAĞLIK TURİZMİ ALANINDA DEV ADIM
Dünya Göz Hastanesi İşletmeler Direktörü Gülferi Yıldırım’la, sağlık turizmi alanında yapılan çalışmaları ve hedeflerini konuştuk ve gördük ki ülkemiz adına, bambaşka bir platformda dev bir adım atılmış…
Türkiye’de sağlık turizmi denince akla sadece termal tesislerimiz geliyordu. Ama son zamanlarda yurt dışından yüzlerce insan çeşitli hastalıklarına çare bulmak için ülkemize akın ediyor. Sizce Türkiye neden tercih ediliyor?
Yaklaşık son iki senedir, yurtdışında Dünya Göz Hastanesi’nin, hiçbir tanıtımı ve özel bir reklamı olmamasına rağmen, her ay artan ciddi bir hasta potansiyeli oluştu. Bu hastaların da büyük bir çoğunluğu başta Hollanda ve Almanya ardından da Avusturya, İsviçre, Fransa ve Belçika gibi ülkelerden geliyordu. Gelenler artıkça, bu durum dikkatimizi çekti. Yönetim olarak neden bu insanlar kendi ülkelerinde bu ameliyatları olmuyorlar da Türkiye’yi ve Dünya Göz Hastanesini tercih ediyorlar? Bunun sebeplerini aradığımızda gördük ki; Avrupa’da yaşlı nüfusun artması, yaşa bağlı hastalıkların ve tedavi giderlerinin yükselmesine sebep olmuş. Bizim bile imrendiğimiz, sosyal güvenlik sistemleri bu durum karşısında ciddi anlamda sıkıntıya girmişler. Bu sıkıntı insanların tedavilerini ya da muayenelerini altı ay ya da 12 ay sonraya alma durumuna gelmiş. Bugün bir katarakt hastalığının tedavisini ki bu hastalık sadece ameliyatla tedavi edilebiliyor, sosyal güvenlik sisteminin karşılaması durumunda 12 ay beklemek zorundasınız. Beklemek istemeyen hastalar, uygun fiyata ve güvenle tedavi olabilecekleri bir yer arayışına girmişler. Biz de yaptığımız çalışmalarda gördük ki Avrupa’da ciddi anlamda Türkiye’yi tercih edebilecek bir hasta potansiyeli var ve bunun önümüzdeki yıllarda daha da artacağı inancındaydık. Bunun üzerine harekete geçtik. 7 Aralık 2004’te Amsterdam’da, yakın zaman içinde ise Berlin’de iki göz kliği açtık. Çok gurur duyarak söylüyorum ki Türkiye’de ki sağlık sektöründe, ilk defa bir kuruluş yurt dışına iki klinik açtı. Bu Türkiye adına da son derece olumlu bir adım”
