Dünyagöz Ankara’dan Op. Dr. Volkan Matben, gebelik planlayan hanımlara göz sağlığı açısından önemli tavsiyelerde bulundu. Özellikle hali hazırda keratokonus hastalığı mevcut olan ve hamilelik planlayan bayanların göz kontrolünden geçmelerini ve doktorlarının tavsiyelerini dinlemelerini istedi.
Dünyagöz Ankara’dan Op. Dr. Volkan Matben, ‘’Gözlük ya da lens kullanan hanımlar, eğer gözlerinde keratokonus rahatsızlığının gizli formlarını taşıyor iseler gebelik sırasında hormonsal etkilerle kornea yapısında bozulmalar ve görüşte kayıplar yaşayabiliyorlar. Gebelik, doğum ve emzirme döneminde yapılmaması gereken, ancak planlı gebelik öncesinde yapılabilecek ‘corneal cross linking’ tedavisi ile bu problemin önüne geçmek ve en azından ilerlemeyi hafifletmek mümkün olabilir’’ dedi.
Op. Dr. Matben “Keratokonus, gözün en önünde yer alan, saydam tabaka ya da kornea dediğimiz yapının incelme ve şekil bozukluğuyla seyreden, ileri derecede görme bozukluğuna yol açabilen ve en son safhada hastaya kornea nakli (keratoplasti) ameliyatı gerektirebilen bir hastalıktır. Bu hastalık toplumda 2000 kişide 1 rastlanmaktadır. Sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte genetik ve hormonsal faktörler önemlidir. Ayrıca alerjik göz rahatsızlığı nedeniyle gözlerini kaşıma, bu hastalıkla birlikte sıkça görülen bir durumdur. Bu hastalardaki en büyük problemlerden biri başvurdukları doktorlardan çok farklı reçeteler almaları ve aldıkları gözlüklerle tatmin edici bir görüş elde edememeleridir” şeklinde konuştu.
Keratokonus’un teşhisi ile ilgili detaylı bilgiler paylaşan Op. Dr. Matben, “Hastalığın teşhisinde ve takibinde kornea topografi/tomografi cihazları ile alınan renkli haritalardan faydalanılmaktadır. Bu cihazlar olmadan yapılan gözlük muayenelerinde hastalık atlanabilmekte ve görmesi 10/10’a ulaşmayan hastalara “sizde göz tembelliği var” denilmektedir. Bu sebepten dolayı pek çok hasta, keratokonus hastalığına sahip olduğunu bilmeden yaşamlarını sürdürüyor” dedi.
Keratokonus’ un en sık ortaya çıktığı yaş gurubun 10-25 yaş aralığı olduğunu belirten Op. Dr. Matben, vakaların büyük bölümünün hastaneye gözlüklerinden kurtulmak için gelen hastalara yapılan uygunluk taramasıyla ortaya çıktığını ve rahatsızlık saptanan hastalara lazer hizmetleri sunulamadığını belirtti.
Op. Dr. Matben, “Hastalık genellikle 30-35 yaş arası hastalarda durağan hale gelir ve fazla ilerleme göstermez. Takiplerde ilerlediği belirlenen hastalarda, son yıllarda popüler hale gelmiş olan ‘corneal cross linking’ (=CCL/CXL/ çapraz bağlama tedavisi) uygulanır. Çapraz bağlama tedavisi, yaklaşık 30-40 dakika süren bir işlemdir. İşlem sırasında kolajen lifler hedeflenir, özel moleküller ve UV ışığı kullanılarak kornea dokusunun direnci arttırılmaya çalışılır. Bu yöntem, hastalığın ilerlemesini durdurma amacıyla yapılan, etkinliği kanıtlanmış tek yöntemdir. Tedavide gözlüğün yeterli olmadığı durumlarda değişik tipte kontakt lensler, bozulmuş kornea şeklini en azından belli bir ölçüye kadar düzeltme amacıyla korneal halka (ring) implantlar kullanılmaktadır.
İleri derecede görme kaybı yaşanan hastalarda göz içi lensleri ve kornea şekline göre özel tedavi yapan lazer metotları da tedavi seçenekleri arasındadır. Bu yöntemlerin yeterli olmayacağı düşünülürse ya da kornea da yoğun nedbeleşme (skar) mevcut ise hasta kornea nakli ameliyatına yönlendirilir” şeklinde konuşarak keratokonusun önemine dikkat çekti.
