Üçüncü nesil bıçaksız lazer tedavisi olan SMILE Lazer bir günde göz kusurlarından kurtulmayı sağlıyor. SMILE Lazerin diğer lazer tekniklerinden daha avantajlı olduğunu söyleyen Op. Dr. Volkan Matben, "Bu yöntemin en büyük avantajı göz kuruluğu yapmaması." dedi. Smile (Small Incision Lenticule Extraction) Lazer yönteminin birçok yeniliği içerdiğini belirten Dünyagöz Ankara'dan Op. Dr. Volkan Matben, bu yöntemle diğer lazer tekniklerinden daha başarılı sonuçlar elde edildiğini ifade etti.
Lazer tedavilerinin 90'lı yıllarda sıklıkla yapılmaya başlandığını söyleyen Matben, "İlk çıkan tedavilerde gözün ön yüzeyi tıraşlanarak çok basit bir şekilde lazer tedavisi yapılıyordu. O tedaviler sayısız insanı gözlüklerinden kurtardı ama her yöntemin kendine göre bir yan etkisi, limitleri ve sınırları vardı. Daha sonra yeni çıkan yöntemlerde her bir yöntem diğerinin handikabını örtmeye çalıştı ve SMILE Lazer noktasına kadar geldik." dedi.
Op. Dr. Matben, en son çıkan yöntemin SMILE Lazer olduğunu belirterek "Önceki lazer tedavilerinde gözün ön yüzeyi tıraşlanıyordu ve sonrasında bu insanların acı çekmesine neden oluyordu. Sulanma, yanma ve batma gibi yan etkileri oluyordu. Gözün netliği 15- 20 gün sonra geliyordu. Normal çalışan insanların bunu yaptırması hemen hemen imkânsızdı. Sonra LASIK diye bir yöntem çıktı. Bu yöntemi 2000'li yıllarda çok sık yapıyorduk çünkü çok rahattı. Sadece 4 saat sulanma, yanma ve batma oluyordu. 4 saat sonra net bir şekilde görmeye başlıyorlardı. Çalışan insanlar ertesi gün işlerine geri dönebiliyorlardı. Biz bu yöntemi hala çok sık kullanıyoruz." diye konuştu.
Bu yöntemin en büyük avantajı göz kuruluğu yapmaması LASIK lazer yönteminin dezavantajının göz kuruluğu olduğunu ifade eden Matben, SMILE Lazerde bu sıkıntının yaşanmadığını vurgulayarak şunları kaydetti: "SMILE Lazer yöntemi bu kusurları örttü. Bu yöntemde gözde çok minik bir kesik yapılıyor ve bu kesikten lazerin yaptığı lentikül dediğimiz bir parça çıkartılıyor. Çok kısa süren bir işlem. 5 dakikada ameliyatımız bitiyor. Ağrı ve acı duyulmuyor. Gözün merkezine doğru giden göz sinirleri kesilmemiş oluyor. Bu sinirler kesilmediği için de kuruluk yapmıyor. Bu yöntemin en büyük avantajı göz kuruluğu yapmaması." Op. Dr. Matben, lazer uygulamalarının yan etkilerinde genellikle gece görüşünde bozulmalar yaşandığını söyleyerek "Lazer uygulamaları genellikle gece görüşünü biraz bozuyor. Bu durum ilk aylarda daha fazla oluyor ama zamanla azalıyor." dedi. "1 numara ile 10 numaraya kadar lazer yapılabiliyor." diyen Matben, şöyle devam etti: "Lazerlerde genel kural olarak 1 numaranın altına çok fazla yapmak istemiyoruz ama özel durumlarda olabiliyor.10 numaranın üzerine de lazerle çıkmak istemiyoruz. Gözü 10 numaranın üzerinde olan hastalarımız için göz içi mercek yöntemi var. Onu kullanıyoruz. Onlar daha uzun vadeli ve daha başarılı 3 oluyor. Bürün 8 lazerlerde regresyon dediğimiz bir durum var. Birkaç sene sonra gözde tekrar numara çıkabiliyor. Yüzde olarak bu oran az ama mümkün. O yüzden 10 numaranın üzerinde yüzde arttığı için genelde lazere başvurmuyoruz." SMILE Lazer tedavisi şuanda sadece miyoplara uygulanıyor Matben, lazer tedavilerinde alt yaş sınırının 18 olduğunu belirterek "Üst yaşta kesin bir sınır yok. 45 yaşından sonra lazerle uzağı düzelttiğimiz zaman yakın gözlüğü takmak zorundasınız.
Smile Lazer tedavisi şuanda sadece miyoplara uygulanıyor. Hipermetroplara yapılmıyor. Hipermetroplara uygulanan çalışmalar var ama daha araştırma aşamasında o yüzden onun sonuçlarını bekliyoruz. Hamilelere yapmıyoruz. Emziren annelere de pek fazla yapılmıyor. Lazer olmayı düşünenler eğer kontak lens kullanıyorlarsa 1 hafta önce bırakmalarını öneriyoruz." şeklinde konuştu. Lazer tedavilerinin genellikle göz ilerlemesi durmuş kişilere yapıldığını ifade eden Matben, "Hastanın göz ilerlemesi devam ederse bekliyoruz. Ameliyat olduktan sonra çok yüksek olasılıkla bir daha gözlük takmamak üzere gözlüğünüzü atıyorsunuz. Ancak regresyon dediğimiz sebepten dolayı gözünüzde tekrar numara çıkacak olursa aradan 2-3 yıl geçtikten sonra ikinci bir tedavi yapılıyor ve bu tedaviyle numarayı sıfırlamamız mümkün oluyor." diye konuştu.
"Lens kullanan ve lazer ameliyatı olmayı düşünenler için uygun bir zaman." diyen Matben, "Lensin Kovid-19 salgını sürecinde riski artırdığı söyleniyor. Pratikte lazer olan insanların lens ve solüsyonla kullanımı azaldığı için riskleri de azalmış oluyor. O yüzden bu süreçte lazer önerilebilir. Uzun zamandır düşünenler için güzel bir zaman." ifadelerini kullandı.