Uzmanlar şeker hastalığına bağlı görme kaybının, gözün ağ tabakasında oluşan ödem ya da sıvı birikiminin görme hücrelerini bozması veya oluşan yeni damarların kendiliğinden kanaması sonucu olduğunu dile getiriyor.
Şeker hastalığı ve göz sağlığı insanların görme duyusunun en önemli düşmanlarından biri. Şeker hastalığı erken teşhis ve doğru tedavi edilmediği takdirde körlüğe neden olabiliyor. Uzmanlar şeker hastalığına bağlı görme kaybının, gözün ağ tabakasında oluşan ödem ya da sıvı birikiminin görme hücrelerini bozması veya oluşan yeni damarların kendiliğinden kanaması sonucu olduğunu dile getiriyor. Uzmanlar ayrıca şeker hastalarının, gözlerinde meydana gelebilecek hasarlar konusunda eğitilmeleri, zamanında yapılacak lazer tedavisiyle körlüğün önlenebileceği, bu tedaviden korkmamaları gerektiğini, aksine tedavi yapılmadığı takdirde körlüğün kaçınılmaz olacağını bilmeleri gerektiğini vurguluyorlar. Şeker hastalığı konusunda görüşlerine baş vurduğumuz Dünya Göz Hastanesi uzmanları, şeker hastalığı konusunda Cumhuriyet’in sorularını yanıtladılar.
-Şeker hastalığı göz sağlığını nasıl etkiler?
Şeker hastalığı gözün retina ya da ağ tabakasındaki küçük damarların geçirgenliğinin bozulmasına, kılcal damarlardan ödem denilen sıvı sızıntısına, görme hücrelerinin bir çeşit su içinde boğulmasına ya da küçük damarları tıkayarak beslenemeyen alanların ortaya çıkmasına ve kendi kendine kanayan yeni damar oluşumuna yol açar.
Şeker hastalarının göz sağlığı ile ilgili neler yapması gerekir? Hangi sıklıkla göz doktoruna gitmelidir?
Şeker hastalığına sahip olanlar, çocuk ise ergenlik çağında, erişkin ise teşhis edilir edilmez göz muayenesi yaptırmalı, ağ tabakasında oluşan bozuklukların derecesine göre 3-6 ay aralıklarla muayene olmalıdırlar. Ayrıca şeker hastalarının hipertansiyon, kan yağlarının yükselmesi gibi sorunlarını tedavi ettirmeleri, kan şekeri seviyesini belirli bir seviyede tutmaları, başka bir deyişle ilaç kullanımı ile birlikte diyetine dikkat etmeleri gerekir.
Şekere bağlı olarak gözde ortaya çıkan sorunlar görmeyi engelleyici boyuta ulaşır mı?
Şeker hastalığına bağlı görme kaybı, gözün ağ tabakasında oluşan ödem ya da sıvı birikiminin görme hücrelerini bozması veya oluşan yeni damarların kendiliğinden kanaması sonucudur. Ayrıca katarakt, görme sinirinin hasara uğraması veya göz tansiyonu yükselmesi ile görme azalabilir.
Alınması gereken önlemler nelerdir?
Ortaya çıkan sorunlar ne şekilde tedavi edilebilir, sorunun ilerlememesi için ne gibi önlemler almak gerekir?
Şeker hastalığının gözde oluşturduğu zararları durdurmanın tek çözümü lazer fotokoagulasyon tedavisidir. Bu tedavi ile ödem ve kanama önlenebilir. Erken tedavi çok önemlidir. Zamanında, uygun şekillerde ve uzman hekimler tarafından uygulanan lazer tedavisi, körlüğü önleyecektir. Lazer tedavisine rağmen ödemin (sıvı birikimi) devam ettiği durumlarda göz içine enjeksiyon yoluyla ilaç kullanımı uygulanabilir ve bazı durumlarda vitrektomi yapılması gerekebilir. Ayrıca kan şekerinin düzenlenmesi, hipertansiyon ve kan yağlarındaki yükselmenin tedavi edilmesi, hasta-şeker hastalığı uzmanı-göz hekimi arasında iletişimin kurulması önemlidir.
Göz hastalıkları kalıtsal olarak geçebilir mi?
Birçok göz hastalığı, başta diyabet, yaşa bağlı maküla dejenerasyonu, ağ tabakanın birçok hastalığı, miyopi kalıtsal özellikler göstermekte ve nesilden nesile taşınabilmektedir.
Tavsiyeleriniz nelerdir?
Şeker hastalarının, gözlerinde meydana gelebilecek hasarlar konusunda eğitilmeleri gerekir, zaman geçirmeden yapılacak operasyonla körlüğün önlenebileceği ve bu tedaviden korkmamaları, aksine tedavi yapılmadığı zaman körlüğün kaçınılmaz olacağını insanlarımızın bilmelerinde fayda var.