Dünya Göz Hastaneleri doktorlarından Op.Dr. Ertan Sunay ile katarakt rahatsızlığını ve nedenlerini ve de tedavisini konuştuk.
“Katarakt nedir?”
“Gözümüzün içinde, aynı fotoğraf makinelerinde olduğu gibi, bir kol düğmesi büyüklüğünde ve mekik biçiminde bir mercek bulunur. Bu mercek normalde saydamdır, ışığa karşı geçirgendir. Bu mercek eğer saydamlığını yitirirse kişinin gözünde “katarakt” gelişmiş demektir.
Katarakt oluştuğunda, hasta özellikle geceleri, gözünde “kamaşma” hisseder, görme miktarı azalır, ışık odakları etrafında “hare”ler görmeye başlar, yaşı ileri kişiler okuma gözlüğü takmadan kitap-gazete okumaya başlayıp sevinebilirler. Bu durum geçicidir, katarakt sertleştikçe hasta uzağı da yakını da görememeye başlar. Bazı katarakt hastaları, cisimleri “çift” görmeye başlayabilirler.
“Kataraktı oluşturan etkenler çok sayıdadır”
Katarakt, göz tansiyonu hastalığı ile birlikte görülmediği takdirde gözlerde ağrı nedeni değildir.
Gözümüzde katarakt oluşumuna neden olan pek çok farklı etken vardır. Şeker hastalığıda katarakt oluşumunu hızlandıran bir hastalıktır. Şeker hastalarında katarakt sık görülür çünkü merceğin içinde “sorbitol” isminde anormal bir madde depolanır. Astım, romatizma veya başka nedenlerle kortizon tedavisi altında olan kişilerde de katarakt sık gelişir.
Özellikle çocuklar kortizona bağlı katarakt gelişimine çok duyarlıdır. Maalesef ki katarakt riski taşımayan, “güvenli” bir kortizon dozu yoktur. Katarakt gelişimi için kortizonun iğneyle yapılması gerekmez, hap veya şurup şeklinde alınması da, astımda aerosol olarak kullanılması da katarakta neden olabilir. Göze gelen bir darbe sonrasında da katarakt gelişebilir, buna ise “travmatik katarakt” adını veriyoruz.
