Retina, göz küresinin arka duvarını bir duvar kâğıdı gibi kaplayan ve görme hücrelerinden oluşan ağ tabakasıdır. Retina, kendini yenilemeyen hücrelerden oluşmuştur. Retina çeşitli sebeplerle zarar gördüğü takdirde şu an da retina nakli gibi bir durum da söz konusu olmadığı için geri dönüşü olmayan kayıplar yaşanması kaçınılmazdır.
Kalıcı görme kayıplarının yaşanmadığı pek çok retina bozuklukları Vitreoretinal cerrahi yöntemleriyle tedavi edilebildiğini söyleyen Dünyagöz İzmit'ten Op. Dr. Erkan Ekşioğlu "Gözün iç kısmındaki göz boşluğunu dolduran jel kıvamındaki vitreus ve retinaya uygulanan cerrahi müdahalelere vitreoretinal cerrahi denmektedir.
Hasta, konacak erken teşhisin ardından gelişmiş teknolojilere sahip bir hastanede alanında uzman bir doktor tarafından uygulanacak vitreoretinal cerrahi yöntemleri ile kalıcı görme kaybı yaşamadan hayatına sağlıklı bir şekilde devam edebilir" diyor. Vitreoretinal cerrahi yöntemi nasıl uygulanır? Vitreus denen ve aslında saydam olan jel kıvamındaki sıvı gözün merkezini doldurmaktadır. Göz hacminin üçte ikilik kısmını doldurarak göze şeklini verir. Gözün arkasında yaşanan problemlerde vitreoretinal cerrahi teknikleri ile tedavi mümkündür. Vitroretinal cerrahinin uygulanabilmesi için yüksek teknoloji ürünü alet ve ekipmanlara ihtiyaç vardır. Ayrıca bu cerrahinin yapılabilmesi için özel eğitimli ve deneyimli tıbbi personele de ihtiyaç vardır.
Hangi durumlarda vitreoretinal cerrahi yöntemi uygulanmaktadır?
Şeker hastalığına bağlı körlüğe sebep olan diyabetik retinopatinin ileri safhalarında, retinada oluşan yırtık veya delikler nedeniyle gelişen retina dekolmanında, retina tabakasında ayrıntılı görmeden sorumlu makula (sarı nokta) bölgesinde gelişen patalojilerde (makula deliği, santral mebranlar, traksiyonlar vs…), göz içi kanamalarında, göz içi iltihaplarında, göz travmaları sonucu oluşan patolojilerde vitroretinal cerrahi yöntemleri uygulanmaktadır.