Doktor
Başvuru
WHATSAPP
+908502224469

Op. Dr. Berna Ötük Yaşar, Yaş ve Genetik Faktörlerin Yanında

Sıklıkla 50 yaş üzeri bireylerde görülen sarı nokta hastalığı hakkında bilgi veren Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Berna Ötük Yaşar, yaş ve genetik faktörlerin yanında sigara kullanımı ve obezitenin hastalığa neden olan faktörler arasında yer aldığını belirtti. yaş üzeri bireylerde görülen, görme kaybına neden olabilen sarı nokta hastalığı hakkında değerlendirmelerde bulunan Dünyagöz Ankara'dan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Berna Ötük Yaşar, sarı nokta hastalığının belirti ve tedavi yöntemlerine dair bilgi verdi.

Hastalığın risk faktörlerini de değerlendiren Op. Dr. Berna Ötük Yaşar, sarı nokta hastalığına ilişkin dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Sarı nokta hastalığını görülme sıklığı, 50 yas üzeri bireylerde her 10 senede bir artıyor Op. Dr. Yaşar, sarı nokta hastalığının 'makula' adı verilen görme noktasında ortaya çıktığını ve merkezi görmeyi bozan bir hastalık olduğunu dile getirerek, "Sarı nokta, daha çok 50 yaşın üzerindeki hastalarda görülüyor ve görülme sıklığı 50 yaş sonrası her 10 senede bir artıyor. Ülkemizde de oldukça sık görülen bir hastalık. Bize de merkezi görme kaybı ile gelen hastaların yüzde 80'ine makula dejenerasyonu (sarı nokta) teşhisi konuluyor." dedi.

Belirtileri; merkezi görme kaybı, renklerin soluk görülmesi, düz çizgilerde eğrilik görülmesi Sarı nokta hastalığının belirtilerine değinen Yaşar, şunları söyledi: "Özellikle merkezi görme kaybı, sarı noktanın belirtileri arasında yer alıyor. Bunun yanında kişinin baktığı bölgedeki yeri net görememesi, renkleri soluk görmesi, baktığı bölgede karanlık alanlar görmesi, düz çizgilerde eğrilik veya yamulma görülmesi, sarı nokta hastalığının belirtileri arasındadır. Daha ileriki noktalarda ise kişide ciddi görme kayıpları olmaktadır. Bu kişiler, sofrada kendi yemeklerini yiyemez hale gelebilmekte, okuma ve yakın görmede ciddi problemler yaşamaktadır." Hastalık yas tip olarak ilerlerse görme kaybı yaşanıyor Yaşar, sarı nokta hastalığının iki tipi olduğunu dile getirerek, kuru tip ve yaş tip olarak ikiye ayrılan sarı nokta hastalığında en fazla kuru tipin görüldüğünü söyledi. "Sarı nokta hastalığında kuru tip, yaş tipten daha sık görülüyor" diyen Yaşar, "Kuru tipte, görme noktasında hücre kaybı yaşanmış oluyor. Hücre kaybı oldukça da kişinin önce görme kalitesi bozuluyor, sonra merkezi görmede bulanıklıklar, bazı alan kayıpları başlıyor ve git gide hücre kaybı artarsa bu durum görme kaybına kadar gidiyor. Yaş tip ise, retina altı tabakasında oluşan kanama ve ödem nedeniyle meydana geliyor. Bu daha ciddi görme kayıplarına sebep oluyor ama neyse ki kuru tipe göre daha az sıklıkla görülüyor. Hastaların çoğu, kuru tip olan sarı nokta hastalığında tedaviye başlamaz ve hastalık yaş tip olarak ilerlerse, görme kaybı yaşanıyor. Bu nedenle 50 yaş sonrası senelik göz kontrolleri önem kazandığını söylüyoruz çünkü erken teşhisle birlikte uygulanan tedavi, bu hastalıkta süreci yavaşlatıyor." diye konuştu.

Sigara kullanımı, obezite, uzun süre ultraviyole ısınlarına maruz kalma hastalığa neden olan faktörlerden

Sarı nokta hastalığına neden olan risk faktörlerine de değinen Yaşar, şunları söyledi: "Yaş ve genetik faktörler bu hastalıkta etkili. Bunun yanında sigara kullanımı, kardiyovasküler hastalıklar, obezite ve uzun süre ultraviyole ışınlarına maruz kalmak, sarı nokta hastalığına neden olan risk faktörleri olarak karşımıza çıkıyor. Biz yaş ve genetik faktörleri kişide değiştiremiyoruz. Burada değiştirebildiğimiz diğer faktör- Sarı nokta hastalığında erken teshisin önemli olduğuna değinen Op. Dr. Yasar, "Hastalık erken dönemde fark edilir ve enjeksiyonlara hızlı baslanırsa, görmede stabillik sağlanıyor." dedi. Yasar, sarı nokta hastalığından korunmak için gözlük kullanımının ve tüketilen gıdaların önemli olduğunu söyledi. lervar. Sarı nokta hastası eğerobez ise, mutlaka kilo vermesi, kardiyovasküler hastalığı varsa, bu hastalıkların tedavi edilmesi, kişi sigara kullanıyorsa mutlaka sigarayı bırakması gibi bir dizi önlemler almasını istiyoruz. Ayrıca, özel ultraviyole filtreli güneş gözlükleri kullanması gerektiğini belirtiyoruz."

Tedavi yöntemleriyle hastalığın ilerlemesini yavaşlatıyoruz

Yaşar, sarı nokta hastalığının tedavi yöntemlerine de değinerek, "Kuru tip sarı nokta teşhisinde, kişinin antioksidan, vitamin, mineral, protein ve omega3 içeren besin takviyelerine başlaması, süreci yavaşlatan faktörlerden. Yaş tip teşhisinde ise, kişide kanama ve ödem olduysa, o zaman Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü İnhibitörlerini, göz içi enjeksiyonları şeklinde uygulayarak tedavi ediyoruz. Bu tedavi yöntemi ile kanama ve ödemi baskılıyoruz" dedi. "Sarı nokta hastalığı maalesef tedavisi tam olan bir hastal ık değil" diyen Yaşar, "Yaptığımız tedaviler, süreci yavaşlatan tedavi yöntemleridir. Tabii yaş tipte yaptığımız enjeksiyonlarda (özellikle de erken dönemde bunu yakaladıysak) görme artışları da sağlayabiliyoruz. En kötü ihtimalle tekrarlayan enjeksiyonlarda durumu stabil hale getiriyoruz." şeklinde konuştu.

Hastalığın takip sıklığı hastalığın gidişatına göre değişiyor

Sarı nokta hastalığı teşhisi almış kişilerin ne sıklıkla kontrol edilmesi gerektiğine dair de değerlendirmede bulunan Yaşar, "Teşhis almış bir kişi kuru tip ve stabil ise, altı ayda bir kontrol ediliyor. Kişinin hastalığı yaş tip ise ve başka bir risk faktörü varsa doktorun belirlediği sıklıkta takibi yapılıyor. Hastalığın gidişatına göre takip sıklığı değişiyor." ifadelerine yer verdi. Yaşar, özellikle 50 yaş üstü kişilerin göz muayeneleri sırasında sarı nokta açısında mutlaka takip edilmesi gerektiğini belirterek, "50 yaş üzeri kişiler, göz muayenelerini mutlaka yaptırmaları ve retina muayeneleri bu göz muayenelerinin içerisinde olmalıdır. Bunun dışında kuru tiple takip edilen sarı nokta hastalarının, 'Nasıl olsa ben kuru tipim, yaş tip değilse bir şey olmaz' düşüncesi ile takibi bırakmaması gerekiyor çünkü maalesef kuru tip başlayan sarı nokta hastalarının bir kısmı zamanla yaş tipe dönebiliyor. Yani retina altında kanamalar, sıvı toplanmaları görülüyor. Eğer biz bunları erken dönemde takip sırasında fark edersek ve enjeksiyonlara hızlı başlarsak, görmede daha stabil bir durum söz konusu oluyor. Bunun yanında görmede artışlar da sağlayabiliyoruz." dedi. Gözlük kullanımına dikkat! Kişileri gözlük kullanımı konusunda uyaran Yaşar, "Yaşı ileride olan bireyler, gözlük kullanımında colormatik adı verilen camlardan oluşan gözlükleri kullanıyorlar. Günümüzde bu camların ultraviyole filtreli olanları var ama eski tip gözlüklerde, ultraviyole filtreli olmayan, koyu camlı gözlük kullanımı özellikle yaşı ilerlemiş bireylerde oldukça fazla. Eğer kişiler, koyu renkli cam kullanırsa, normalde ışığa karşı küçülen gözbebeği, karanlık bir camın arkasında genişleyecek. Koyu renk camlı gözlüklerde kişinin ışığa karşı hassasiyeti giderilmiş oluyor belki ama güneşin zararlı ışınları gözbebeği geniş olduğu için tamamen retinaya geçiyor. Bu da sarı nokta hastalığında risk faktörüne neden oluyor. Bu nedenle özellikle gözlük kullanımında kişiler eğer koyu bir cam kullanacaklar ise, bu camların mutlaka ultraviyole filtreli olması gerekiyor." şeklinde konuştu. Hastalıktan korunmak için tüketilen besinlere dikkat edilmeli Yaşar, ayrıca kişilerin sarı nokta hastalığından korunması için dikkat etmesi gerekenleri şöyle açıkladı: "Ultraviyole filtreli güneş gözlüğü kullanımı sarı nokta hastalığında önemli bir yere sahip. Bununla birlikte tüketilen gıdalara dikkat etmek gerekiyor. Yeşil sebzeler, omega3 içeren besinlerin tüketilmesi lazım Bunun yanında sigara kullanımının olmaması, kilo kontrolünün sağlanması gerekiyor." dedi