Kalıtımsal olarak gelişebilen sarı nokta hastalığı körlüğe sebep olabilir. Tıp dünyasındaki son gelişmeler ise bu hastalığa sahip kişilere görme kaybını engelleme şansı vaadediyor
DÜNYA istatistiklerine göre Sarı Nokta (Makula) hastalığı körlüğün en önemli sebeplerinin başında geliyor. Bu hastalığın en sık görülen çeşidi yaşa bağlı gelişen Makula Dejeneresansı. Göz içine enjekte edilen protein içerikli ilaç görme kaygının ilerlemesini durduruyor. Dünya Göz Hastanesi doktorlarından Doç.Dr. Yusuf Durlu’dan sarı nokta hastalığı ve hastalığın tedavisindeki en son gelişmeler hakkında bilgi aldık.
Risk etkenleri
Sarı Nokta hastalığı nedir?
“Sarı nokta, ayrıntılı, net, keskin ve renkli görmemizi sağlayan gözün en arka duvarı olan retinada yer alan görme merkezidir. Yaşa bağlı gelişen sarı nokta hastalığında (Makula dejeneresansında) gözün görme merkezi tahribata uğrar, görme zamanla kademeli olarak azalır ve merkezde karanlık bir leke ortaya çıkar. Yaşa-bağlı sarı nokta hastalığının risk etkenleri; yaş, kalıtım, hipertansiyon, yüksek lipid, sigara ve güneş ışığı olarak bilinmektedir”.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Sarı nokta hastalığının en önemli belirtileri, görme azalması, eğri ve kırık görme, görme kalitesinde bozulma, ışıkta kamaşma ve hassasiyet, renk körlüğü, göz önünde siyah noktalar,ışık çakmalarıdır.
Nasıl tedavi edilir?
Yaşa bağlı sarı nokta hastalığının “Kuru” ve “Yaş” olmak üzere iki tipi mevcut olup tedavileri farklıdır. Kuru tip, sarı nokta hastalarının yüzde 90’nını oluştururken, yaş tip yüzde 10’nunu oluşturur. Yaş tip, yaşa-bağlı sarı nokta hastalarının 10%’unda görülmesine karşın görme kaybının yüzde 90’nın dan sorumludur.
Kuru tipin tedavisi doktor kontrolünde hastaya yüksek doz anti-oksidan (A, C, E vitaminleri ve çinko) verilerek yapılmaktadır. Yaş tipin tedavisinde uzun yıllardır Argon lazer ve 2000 yılından itibaren bazı hastalarda Fotodinamik Lazer Tedavisi görme kaybının ilerlemesini önlemek amacıyla uygulanmaktadır.
Göz içi ilaç
“Dünyada alanındaki son gelişme ise oldukça kısa sürede ve hasta açısından zahmetsiz olarak göz içine iğne yoluyla protein enjekte edilmesidir. Yöntem, yaş tipteki hastalarda başarı sağlamaktadır. Birkaç kez tekrarlanabilen ilaç enjeksiyonuyla görme kaybının ilerlemesi durdurulduğu gibi pek çok hastada görme kalitesi artabilmekteadir”.