Türkiye’ de 40’lı yaşlardan sonra genel halk sağlığı sorunu olarak kabul edilen katarakt, doğuştan görülebildiği gibi güneş ve sıcak gibi dış etkenlerle genç nüfusu da risk altına alabiliyor. Prof. Dr. Merih Önol, kataraktta dikkat edilmesi gereken önemli konulardan birinin göze yerleştirilen merceğin ve kullanılan malzemelerin kalitesi olduğunu söylüyor. Gerekli kriterlere sahip olmayan merceğin, görme kaybına varan sorunlar doğurabileceği konusunda uyarıyor. Ve katarakt ameliyatı olacakların göze yerleştirilecek merceğin kalitesini sorgulamaları tavsiyesinde bulunuyor.
İkinci ameliyat zorunluluğu
Kalitesiz merceklerle yapılan ameliyat sonrası gözde enfeksiyon gelişebileceğini anlatan Prof. Önol, bu durumun kısa süre sonra hastanın ikinci kez katarakt olma riskini beraberinde getirdiğini vurguluyor. Önol, kalınlaşan katarakt zarının lazerle açılmasının gerektiğini, bununsa hasta için ayrı bir ameliyat riski ve maddi külfet anlamına geldiğini belirtiyor.
Fako yöntemi
Günümüzde modern katarakt cerrahisinin sanıldığı gibi lazerle yapılmadığını belirten Prof. Önol, fako sayesinde gözdeki dokuların hasar görmeden, dikiş atılmadan tedavi edildiğini kaydediyor. Önol, "Fako cerrahisi cerrahın ustalığı geliştikçe hız ve mükemmellik kazanır. Bu ameliyat genellikle damla anestezisi altında yapılır, zor ve ileri vakalarda lokal, hatta genel anestezi de uygulanabilir. Fako cerrahisinin başarısı küçük , yatık kesili bir ameliyat olmasından kaynaklanır" dedi.
Gözlüklerden kurtulmak mümkün
Göz içi merceklerinin gözü numarasız hale getirmek için konulduğunu anlatan Önol, 23 numaraya kadar astigmatı düzeltebüen göz içi lensleri kullandıklarına işaret etti ve ekledi, "Multifokal lenslerle uzak ve yakın gözlüklerden aynı anda kurtulmak mümkün. Multifokallar, çok odaklı göz içi mercekleridir. Hem yakını hem de uzağı gösterir. Ameliyat sonrası tüm göz kırma kusurları ortadan kalkar. Hasta, birkaç gün sonra eski yaşantısına geri döner."