Dünyagöz Etiler’ den Dr. Elvan Yalçın, sempozyumun ilk gününde dünyada ilk kez Türkiye’ de yapılan bir araştırmadan bahsetti. Gözlerinde içe kayma sorunu olan çocuklar üzerinde yapılan araştırmada, içe kayması olan çocukların kan değerlerinin anlamlı olarak normal çocuklara göre düşük olduğu ortaya çıktı.
Dr. Elvan Yalçın, araştırmanın detaylarını şöyle anlattı; 149 çocuk katıldı Dünyada ilk kez Türkiye’ de bizim oluşturduğumuz bir araştırma grubunda gerçekleştirdiğimiz bu çalışma yak laşık 2 yıl sürdü. Yaş ortalaması 65 - 7 olan toplam 149 hasta ile gerçekleştirdiğimiz bu çalışmada içe kayması olan çocukların kan değerleri ile sağlam çocukların kan değerleri karşılaştırıldı. İki grup oluşturuldu, bir grup çocukta yalnızca kırma kusuru vardı veya tamamen normaldi. Diğer grupta ise gözlerde Akomodotif ezotropya olarak adlandırdığımız içe kayma vardı . Aynı laboratuar ve aynı koşullarda tüm çocuklardan kan alındı. Kan değerleri karşılaştırıldı . Kayması olan çocuklarda kan değerleri sağlam gruba göre anlamlı olarak düşük bulundu.
KANSIZLIK GÖZ KAYMASINA NEDEN OLABİLİYOR
Aneminin bebeklik ve çocukluk çağında büyümeyi, motor ve mental fonksiyonları olumsuz etkileyebildiğini belirten Dr. Yalçın; Demir, oksijenin taşınmasını sağlar ve beyinsel fonksiyonlarda da koenzim olarak görev alır. Bu sayede sinirsel işleyişe ufak da olsa katkıda bulunur. Demir eksikliğinin, motor ve duysal çalışmanın koordinasyonsuzluğu nedeniyle oluşan içe kaymalarda rol oynayabileceğini düşündük. Ancak bunu kesin olarak söyleyebilmek için daha yüksek sayıda seriler üzerinde araştırma yapmak gereklidir. Biz yine de artık gözleri içe kayan çocuklarda basit bir test olan kan testini yaptırıyoruz ki, çocuklarımız olacakları tedaviye daha iyi cevap versin ve tedavi süreci kısalsın.
DAMLA, AMELİYATIN YERİNE GEÇECEK
Sempozyumda konuşan Amerika’ nın saygın kuruluşlarından Akron Çocuk Hastanesi uzmanlarından Prof . Dr. Richard W. Hertle Nistagmus( göz titremesi ) ile ilgili yapılan son araştır madan söz etti. Glokom için kullanılan göz damlası ile Nistagmusun tedavisinde ameliyata gerek kalmadan bazı vakalarda olumlu sonuca ulaşıldığını belirten Prof. Hertle, sözlerini şöyle sürdürdü; Doğuştan olmayan yani, kafa trav ması, ilaç zehirlenmeleri sebebiyle sonradan gelişen Nistagmusu günümüzde ameliyat gibi tedavilerle zaten iyileştirebiliyoruz. Ancak bazı vakalarda ameliyata gerek kalmadan, glokom için kullanılan göz damlalarıyla da Nistagmusu azaltmanın mümkün olduğunu fark ettik . Ayrıca Nistagmus’ ta ağızdan uygulanan tedaviler de kullanıyoruz. Topikal( damla ) tedaviye oldukça iyi cevaplar aldık. Bu bizim için çok heyecan vericiydi . Bu nedenle daha başka yeni damla formları üzerinde çalışıyoruz bu formüllerin daha da etkili olacağını düşünüyorum ve yakın bir gelecekte topikal tedavi cerrahi tedavi tedavi dense daha ön sıralarda tercih edilecektir.
KÖRLÜK TÜRLERİNİN ÇÖZÜMÜ BULUNACAK
Wills Eye Hospital Pediatrik Oftalmoloji ve Oküler Genetik Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. Alex V. Levin, dünyadaki gen tedavileri ve kök hücre çalışmaları hakkında bilgiler aktardı. Bilimin çok hızla ilerlediğini ve bu hızla devam ederse bazı körlük türlerinin dahi yakın gelecekte çaresinin bulunabile ceğini belirten Prof. Levin, kök hücre ve gen tedavilerinin hangi göz hastalıklarında tedavi amacıyla kullanıldığını aktardı. Levin, " Bilim insanları, henüz hangi göz hastalığına hangi genin neden olduğunu keşfetmeye çalışıyor. Bu çalışmaların takibinde hastalıklara neden olan hatalı genlerin yerine yenisinin konulması ile bazı göz hastalıkları tedavi edilebilecektir" dedi.