Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen "Glokom" hastalığı körlüğe neden olabiliyor. Göz hekimleri tarafından "sinsi" olarak ifade edilen hastalık erken teşhis edilmezse çok üzücü sonuçlar ortaya çıkıyor. Son aşamalara geldiğinde fark edilebilen Glokom, genellikle rutin göz muayenelerinde teşhis ediliyor. Düzenli kontrol yapılmadığında fark edilmesi neredeyse imkansız olan sinsi hırsız, geri dönüşü olmayan görme kayıplarına neden oluyor. Erken tanının kurtarıcı olduğunu vurgulayan Dünyagöz Ankara Hastanesi'nden Op. Dr. Ragıp Gürsel, Glokom hastalığı hakkında Ticari Hayat Gazetesi'nin sorularını yanıtladı.
Glokom nedir?
Gözümüzün normal tansiyon değerleri ile göz tansiyon hastalığı (Glokom) birbirinden ayırt edilmelidir. Halk arasında "Göz Tansiyonu" ya da "Karasu Hastalığı" olarak bilinen Glokom, göz içi basıncının sıklıkla yükselmesi nedeniyle görme sinirlerinin zarar görmesidir. Kendini en son aşamalarda fark ettiren sinsi hastalık, geç tanı konulduğunda görme sinirinde onarılması mümkün olmayan ciddi tahribatlar sonucu körlük oluşturabilmektedir.
Glokom (Göz Tansiyonu) nasıl oluşur?
Göz dokularının beslenmesi için göz içerisinde sürekli bir sıvı üretilir ve bu göz içi sıvısı bir yandan da bazı yollarla gözü terk eder. Göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanallarda yapısal olarak tıkanıklık oluşması nedeniyle sıvının yeterli boşalmaması ve buna bağlı olarak göz içi basıncının artması sonucu Glokom oluşur. Yükselen göz içi basıncı görme sinirine zarar vererek sinirin ölümüne neden olur. Görme siniri hücreleri öldüğü zaman kalıcı görme kaybı oluşur. Göz içi basıncı normal olduğu halde kan akışının bozuk olması nedeniyle sinirlerde tahribat yaratan "Normal Basınçlı Glokom" türü de mevcuttur. Glokomun belirtileri nelerdir? Sinsi olduğu için hasta tarafından algılanmaz. Harabiyet yüzde 30-40 seviyelerine geldikten sonra fark edilmesi mümkün olabilir. Tansiyon ortalama değerlerin yukarısına çıktığı zaman hastaların bir kısmı bası hissini algılayabilir.
Bir de Akut Glokom krizi dediğimiz, birden bire artan göz tansiyonu var. Akut Glokom ataklarında göz tansiyonu değerleri 50-60'lara çıkabilir, hasta çok şiddetli ağrı ve kızarık göz ile gelir. Göz tansiyonunun farklı çeşitleri vardır ancak bizim günlük hayatta dikkat etmemiz gereken grup sinsi olan ve yapısal olarak ortaya çıkan göz tansiyonudur. Onun dışında; şeker hastalığının gözüne vurmasıyla ortaya çıkabilecek göz tansiyonu var; travma sonrası ortaya çıkacak göz tansiyonu da var ya da gözün içerisindeki ağ tabakada damar tıkanıklığının yol açtığı göz tansiyonu da var. Bunlar tedavi doğru yapılmadığında veya eksik bırakıldığında ortaya çıkan göz tansiyonları. Bu gibi durumlarda sinsi ifadesini kullanamıyoruz çünkü bir hastalık sonrasında ortaya çıkmıştır. Hastanın kendi kendine algılayamadığı, bize geldiğinde şans eseri yakaladığımız türü "sinsi" olarak niteliyoruz.
En çok hangi yaş grubunda görülüyor?
Doğumsal da olabilir ilerleyen yaş gruplarında da ortaya çıkabilir. Çocuklarda görülmediğini söyleyemeyiz. Çocuk yaş grubunda da rastlanabiliyor ancak genelde 40 yaşını geçenlerde görülme oranı daha yüksek. Ailede Glokom hikâyesi olanlar her zaman risk altındadır. Nasıl teşhis edilir? Göz içi basınç ölçümü, optik sinir başı muayenesi, kornea kalınlığı ölçümü, bilgisayarlı görme alanı ölçümü ve retina sinir lifi tabakasının muayenesi yapılarak teşhis edilir. Tedavi yöntemleri nelerdir? Hastalığı durdurmaya veya daha fazla kötüleşme olmasını engellemeye yönelik tedaviler uygulanır. Duruma göre ilaç tedavisi, lazer tedavisi ya da cerrahi tedavi tercih edilebilir.
Tedavi sadece hastalığı durduruyor ya da yavaşlatıyor. Eğer hastaya ilaç tedavisi uygulanıyorsa hasta ömür boyu o ilacı kullanacak. Örneğin, ilaç tedavisi yeterli gelmediyse ameliyat teknikleri ya da lazer tedavileri var. Bunları yaptırdığınız zaman yüksek olan göz tansiyonunu düşürebiliyorsanız hastayı ilaçtan kurtarabilirsiniz.
Bu halde hastanın düzenli aralıklarla takip edilmesi gerekiyor. Uygulanan tedavi yönteminin ardından hastalık ilerleme göstermeye devam ediyorsa o zaman farklı tedavi seçeneklerini değerlendirmek yerinde olur. Ailesinde, bilinen hiçbir Glokom vakası saptanmamış kişilerde de glokom gelişebileceğini unutmamamız lazım. Özelikle riskli gruptaysanız, yakın takipte olmanız ve sadece göz tansiyonu değil görme alanı muayenesi ve göz sinir taraması gibi erken teşhis yöntemleri ile izlenmeniz gerekir. Glokom sinsi bir hastalıktır. Her yıl detaylı göz muayenesini olursanız bu sinsi hastalığın görmenizi çalmasına müsaade etmemiş olursunuz.
