Katarakt nedir?
Prof. Dr. Kazım Devranoğlu: Gözün en ön bölümünde kırıcı ortamlar vardır. Ben bunların fotoğraf makinesinin merceğine benzetiyorum. Göze gelen bir takım kırıcı ortamlardan geçerek retina görme noktasında odaklanıyor. Bu odaklanmayı yapan kırıcı ortamlardan bir tanesi de göz merceğidir. Gözün arkasında bulunuyor. Bu merceğin görevi göze gelen ışınların retina tabakasına odaklamak ve net olmamızı sağlamak. Mercek sağlamak 16 numaralık bir gözlük camı özelliğinde ve sağlam. İşte hastalık bu merceğin saydamlığında ortaya çıkıyor.Bu mercek saydamlığın kaybedince ortaya katarakt çıkıyor.
Neden bu mercek saydamlığını kaybediyor?
Prof. Dr. Kazım Devranoğlu: Bunun çok çeşitli nedenleri var. Anne karnında bile olabileceği gibi en sık görülür haliyle yaşlılıkla ilgili olarak ortaya çıkıyor. Katarakt hastalığı 50 li 60 lı yaşlarda artış gösteriyor. Tüm vücuttaki organlarda yaşanan yaşlanmış gibi gözde de yaşlanma oluyor ve bu kendini çoğu kez katarakt olarak gösteriyor. Yaşlılıkta gördüğümüz kataraktın görülme sıklığı yüzde 15-20. Çünkü mercek sertleşiyor, saydamlığını kaydediyor.
Kataraktın görme sıklığı yüzde 15 olduğunu diyorsunuz. Oran büyük ama bir çok kişide de yaşlanmaya rağmen katarakt görülmüyor. Kataraktı artıran etkenler varmı? Prof. Dr. Kazım Devranoğlu: ısını etkisi, kazalar, çarpmalar, travmalar etkili oluyor. Fırıncılarda, demir dövme işiyle uğraşanlarda aşırı ısıya maruz kalanlarda ve boksörler gibi yüzüne darbe alanlarda katarakta sık rastlanıyor. Yüksek miyopları olanlarda, glokom yani göz tansiyonu olanlarda biraz daha fazla görülüyor. Ayrıca yapılan araştırmalara göre kadınlarda katarakt erkeklere oranlarda daha fazla.
Kataraktın genetik özelliği var mı aileden geçer mi?
Prof. Dr. Kazım Devranoğlu: Bazı ailelerde katarakt öyküsü yoktur. Ya da çok ileri yaşlarda ortaya çıkar. Ancak bazı ailelerde de tüm fertlerde erke yaşlarda katarakt ortaya çıkıyor. Biz bu aileleri araştırdığımızda hormonal bir bozukluğa, göz tansiyonuna şekere rastlamıyoruz. Bu aşamada ailenin etkisi ortaya çıkıyor. Katarakt ne gibi belirtilerle ortaya çıkıyor? Prof. Dr. Kazım Devranoğlu:Diyelim ki kişi gözlük kullanıyor. Ancak birdenbire gözlük numaralarına değişim oluyor. Uzağı gören yakını göremiyor, yakını gören uzağı göremiyor. Görme netliği kayboluyor, renklerin koyluğunu açıklığını göremiyor. Baktığı bölgeler görmeye, baktığı yerin bir bölümünü görmeye başlıyor. Özellikle otomobil kullananlarda ışık dağılmaları ışık saçılmaları oluyor. Bazıları da ‘Gözlüğümü yeni değiştirdim ama görmem artmadı’ şeklinde bir şikayetle geliyor.
Katarakt gözle görebilyor mu?
Prof. Dr. Kazım Devranoğlu: Eğer çok ilerlememişse görülebilir. Ama bu duruma eskiden çok rastlanılırdı. Şimdi özellikle büyük şehirlerde böyle bir görüntüyle karşılaşmıyoruz. Herkes erken dönemde kataraktı keşfedip bir an önce ameliyat oluyor-lar. Kataraktlı görüntü şöyle oluyor: Normalde dıştan baktığımız zaman kişinin göz bebeği siyahtır. Ama kataraktlı kişi de puslu bir görüntü oluşur. Zaten iki göz bebeği arasındaki farkta açıkça görülür.
Katarakt tanısı nasıl konulur?
Prof. Dr. Kazım Devranoğlu: Bazı hastalar zaten bir doktora başvurmuş ve katarakt teşhişi konulmuş olarak bize gelir. Bazı-ları da “İyi göremiyorum beni muayene edebilirmisiniz?” diye bana gelir bu durumda biz biomikroskopla (Gözün bütün tabakalarını büyütülmüş olarak gösteren bir alet) muayene başlıyoruz. Muayenenin devamında göze damla damlatarak göz bebeğini büyütüyoruz. Gözün renkli kısmının arkasındaki göz merceğini daha iyi görerek, ‘görme azlığı şikayetinin katarakttan başka nedeni olabilir mi? diye bakıyoruz. Ve kataraktı ortaya çıkarıyoruz. Bu durumda ameliyat ediyoruz.
Her hastanın mutlaka ameliyat olması gerekiyor mu?
Prof. Dr. Kazım Devranoğlu: Bu kişiden kişiye göre değişen bir karadır. Bazı hastaların hemen, bazılarının da birkaç yıl bekledikten sonra ameliyat olması gerekir. Katarakt ameliyatı apandisitit gibi bir acil ameliyat değildir. Hastamızın aylardır yıllardır sürüp gelen bir görme azlığı vardır ama bu durum onun yaşam kalitesini düşürmeye başladığında ve hayatını engelleme durumu ortaya çıktığında ameliyat olmak ister ‘Yüzde 10 gören katarakt ameliyatı olamaz’ ‘Yüzde 50 gören katarakt ameliyatı olur’ gibi bir yaklaşım içine giremeyiz. Katarakt ameliyatı hasta ve doktorun ortak kararıyla verilir. Biz hastaya şöyle diyoruz: “Sizin gözünüzde katarakt var. Bizim açımızdan bu katarakt ameliyat olabilir. Ama önemli olan kataraktın sizin yaşamınızı etkilemesidir.” Örneğin otomobil kullanmasını, gazete okumasını, iş hayatını etkiliyor mu? Bazıları yüzde 10 bile bir sorun olur. Bazıları yüzde 50 görme sorunu olmasına rağmen “Benim hiçbir şikayetim yok” diyebiliyor ameliyat kararı hastanın kendi kararıdır. Doktora düşen görev ise hastayı doğru şekilde yönlendirmektir.
Hiç mi mecburiyet yok?
Prof. Dr. Kazım Devranoğlu: Hastanın gözünün arkasında bir takım bozukluklar var ve bunlara lazer tedavisi yapılması lazım. Biz bunları kataraktan dolayı göremiyorsak o zaman hastanın ameliyat olması zorundadır. O zaman biz hastaya “Gözünüzdeki diğer hastalığın tedavisi için öncelikle katarakt ameliyatı olmanız gerekir” deriz.
Tanı aşaması ne kadar sürüyor?
Prof. Dr. Kazım Devranoğlu: Bize hasta geldiği zaman yaklaşık bir saat muayene sonrasında teşhisimizi koyarız. Ancak başka hastalıklar da fark ettiysek o zaman teşhis süresi uzayabiliyor. Ameliyat kararı alındığında hastadan bazı tahliller yaptırması istenir. Öncelikle hepatit açısından tüm taramalar yapılır. Kan yağları şeker tahlilleri de yapılıyor. Birçok göz ameliyatına hazırlanan hastalarda hepatit vakasına rastladığımız veya hastalığını bilmeyen birçok kişiye hepatit olduğunu söylediğimiz oldu.