O müthiş bir girişimci. Başarı öyküsü ders niteliğinde. Türkiye'nin ilk özel göz hastanesi zincirini kurdu. Kapıcıoğlu Holding ve Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu, 120 milyon dolarlık yatırım ile dört hastane daha kuruyor. Kapıcıoğlu, “Gelecek yıl İMKB'de olmak gibi bir niyetimiz var” diyor.
Kapıcıoğlu Holding ve Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Başkanı Eray Kapıcıoğlu
DÖRT YENİ HASTANE GELİYOR
DÜNYAGÖZ Hastaneler Grubu’nun sahibi Eray Kapıcıoğlu, iş hayatına ticaret ve inşaatla başlayan bir iş insanı. Daha çocuk yaşta iken çalışmaya başlamış, 15 yaşında ilk işyerini açmış. İş hayatına erken adım atan Kapıcıoğlu, bu yüzden ortaokuldan sonra okumamış. Tabi hayatta başarılı olmak için illa okumak, iyi bir üniversite bitirmek gerekmiyor. Eğer girişimci bir ruha sahipseniz ve çok çalışmayı da göze alıyorsanız, kendinize farklı bir yol da çizebiliyorsunuz. İş dünyasında bunun çok örneği var. Eray Kapıcıoğlu da bunlardan biri. 1996 yılında ilk şubesini açtığı Dünyagöz Hastane Grubu’nun bugün Türkiye ve yurt dışında 25’in üzerinde hastanesi var. Avrupa’da da birçok yerde klinikleri bulunuyor. Bugün hastanelerimizde gözün 25 branşında 500 çeşit tedavi yapılabiliyor. Böyle bir göz hastanesi ne Türkiye’de, ne Avrupa’da, ne de Amerika’da var. Kurulduğu günden bugüne büyümesini aralıksız sürdüren Dünyagöz Hastaneler Grubu, yeni hastane yatırımları başlattı. Hem de dört hastane birden açacak. Ayrıca hastanelerde kullanılan enerjiyi Uşak’ta kurduğu 12 MW’lik güneş enerjisi santralinden karşılayacak. Kapıcıoğlu Holding ve Dünyagöz Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Eray Kapıcıoğlu ile İstanbul Etiler’deki ofisinde bir araya geldik. Yeni yatırımlar nedeniyle oldukça heyecanlı olan Kapıcıoğlu ile Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun gelecek planlarını konuştuk.
Eray Bey sizi tanıyalım. Eray Kapıcıoğlu kimdir?
1957 Of doğumluyum. Bir yaşında iken İstanbul’a gelmişiz. Ben 15 yaşında ticarete başladım. Ortaokulu bitirdim ve ticarete atıldım. Ortaokuldan sonrasını okumadım. Okumakta hiç gözüm yoktu zaten. Bugün çocuklarımın hepsini okuttum tabi. Ticaret bana daha yakın geldi. 1973 yılında çocuk yaşta Mecidiyeköy’de nalbur dükkanı açtım. Sonrasında nalbur dükkanını inşaat malzemeleri satan bir yere dönüştürdüm. Rahmetli babam ufak tefek inşaat işleri yapıyordu. Hem ona hem onun arkadaşlarına mal satmaya başladım. Zaman içinde Mecidiyeköy’de en iyi iş yapan dükkan haline geldim. Çalışmadan başarı olmuyor. Sabah 05.30’da nalbur dükkanını açar, akşam 22.00’de kapatırdım. Pazar günleri de çalışırdım. 6-7 yıl bu işi yaptım.
İnşaat şirketini ne zaman kurdunuz?
Nalbur işlerim iyi gidince sermayem de birikti. Önce inşaat malzemeleri toptancılığına döndüm. Artık sadece babam ve arkadaşlarına değil, tüm inşaatçılara malzeme vermeye başladım. 1979 yılında kendim de inşaat şirketi kurup inşaatlar yapmaya başladım. İstanbul’da konutlar, villalar yaptık sattık. Kapıcıoğlu İnşaat halen faaliyet gösteriyor. Kendi hastanelerimizin inşaatını yapıyoruz, arsa alıp geliştirip satıyor ya da hasılat paylaşımı ile yaptırıyoruz. İstanbul’un değişik yerlerinde arsalarımız var. Zaman içinde onları değerlendireceğiz. İnşaat şirketimin başında mimar olan kızım Elif var. Şirkette 30’un üzerinde mimar ve mühendis çalışıyor.
“Dünyada tekiz”
Türkiye’nin ilk göz hastane zinciriyiz. Amerika’da araştırdık. Bütün hastanelere baktık. Bütün branşların olduğu bir hastane tespit edemedik. Bu nedenle dünyada tekiz. İngiltere, Fransa’da da tespit edemedik. İstanbul’da Cerrahpaşa, Çapa gibi hastanelerimizde branşlar var ama alt yapı yok, malzeme eksik. Bütün tedaviler yapılamıyor. İlk kurulduğumuzdan beri bir konuyu çok önemsiyoruz. 300’e yakın profesör hocamız var kadrolarımızda. Onların altında doçentler var. Gözün bütün branşlarında varız. Hocalarımız sadece Dünyagöz’de çalışır. Ne üniversitede, ne başka bir özel hastanede ne de dışarıda kendi muayenesi yoktur. Bu bizi diğerlerinden de ayıran bir özelliktir. Ayrıca hastanemizde kullanılan ekipmanları biz dışarıya kullandırmayız. Yani dışarıda özel muayene yapan doktorlar ameliyatlarını hastanelerde yapar. Biz bu konuya kapalıyız. Bizim ekipmanlarımızı, malzemelerimizi sadece bizim hocalarımız kullanır.
Siz inşaat sektöründe bir isimdiniz. Doktor değilsiniz. Göz hastanesi fikri nereden çıktı? Nasıl girdiniz bu işe?
1995 yılı Mayıs ayında çok değerli 7-8 üniversite hocası, İstanbul’da göz hastanesi projesi getirdiler. Çapa, Cerrahpaşa başta olmak üzere büyük hastanelerde göz bölümleri var. Hoca var ama malzeme yok. Bütün branşların olduğu bir göz hastanesi açsak biz de sizinle çalışırız, hem de İstanbul’a sadece göz tedavisi yapan bir hastane kazandırmış oluruz dediler. Değerli hocalarımın teklifi için birkaç ay müsaade istedim. Araştırıp bir karar vereyim dedim. Bir ekip kurup Avrupa ve Amerika’da örnekleri var mı diye araştırttım. Örnekleri inceledim. Değer verdiğim insanlarla da istişareler yaptım. Rapora göre göz ile ilgili 25 branş var, branşın altında 500 çeşit tedavi var. Sonuç olarak rapor göz hastanesi açmamızı öneriyor. Rahmetli babam 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i çok severdi. Benim de sevgim vardı ona. Raporu alıp Ankara’ya gittim. Güniz Sokak’ta Süleyman Bey’i ziyaret ettim. Konuyu ona da açtım. O da bu senin işin değil, sen inşaatçısın dedi. Sağlık senin konun değil ama öyle bir konuya değinmişsin ki eğer bunu çok iyi hoca ve teknoloji ile yaparsan olur. O tarihte Türkiye’nin nüfusu 70 milyon. Yani 140 milyon çift göz var. Yabancılar da gelir. Sen bu işe gir diye fikir verdi.
İlk hastaneyi ne zaman ve nerede açtınız? Sonraki büyüme süreciniz nasıl oldu?
Rapor ve istişareler sonucunda hastane yatırımına girmeye karar verdim. 1996 Mart ayında ilk şubemizi İstanbul Levent’te açtık. Açılışı da 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yaptı. Açılıştan iki ay sonra hastanede kuyruk oldu. Randevu veremez hale geldik. Hem yurt içinden hem yurt dışından iyi bir talep geldi. Hangi hastane olursa olsun içinde 25 branşta göz merkezi kuramazsınız. Bunu bağımsız hastane olarak yaparsanız olur. Bu anlamda dünyada tekiz. Öyle bir talep geldi ki, büyütme kararı aldık. İkinci şubemizi Ataköy’de açtık. Sonra Altunizade ve Etiler geldi. Ankara, Antalya, İzmit, Sakarya, Gaziantep, Konya, İzmir, Suadiye, Ataşehir ile devam ettik. Büyükşehirlerde açtık. 160 ülkeden 129 bine yakın göz hastamız geliyor. 17.00’den sonra hiçbir hastanede göz doktoru olmaz. Bizde 24 saat hocalarımız tedaviye devam eder. Göz bazen 10, bazen 2 dakika ile kurtulur. Gece bir kaza olur ise bütün hastaneler göz ile ilgili bir durumda hastayı bize yönlendirirler. Körfez ülkelerinden gece 02.00’de hastamız geldi.
Yeni hastane yatırımlarınız olacak mı? Ne kadarlık bir yatırım planlıyorsunuz?
25’e yakın hastanemiz var. Şimdi yenileri geliyor. Samsun’da büyük bir hastane yapıyoruz. 13 bin metrekare büyüklüğünde. Bütün Karadeniz Bölgesi’ne hitap edecek. Adana’da mevcut hastanemizin yanında büyük ve yeni bir hastane yatırımı yapıyoruz. Altunizade hastanemizi yeni bir hastane yaparak büyütüyoruz. İkinci etabını kuruyoruz. Bursa’daki hastaneyi de büyütüyoruz. Büyütüyoruz derken, aynı büyüklükte ikinci hastane yapılıyor. Toplamda dört hastane yatırımına başladık. İki yıl içinde tamamlanacak bu yatırımlar. Bunlardan Altunizade ilk önce açılacak. Toplamda 120 milyon dolarlık bir yatırım yapıyoruz. Bütün yatırımlarımızın finansmanının yüzde 40’ını öz kaynak, yüzde 30’unu varlık satışından karşılıyoruz. Yüzde 30 da bankalardan kısa vadeli kredi kullanıyoruz. Bu faizlerle uzun vadeli kredi kullanmak mümkün değil.
Adana Altunizade
Bursa Samsun
Güneş enerjisi yatırımı yaptınız. Sağlıktan enerji sektörüne mi geçiyorsunuz?
Uşak’ta 12 MW kapasiteli bir güneş enerjisi santrali kurduk. 13 milyon dolarlık bir yatırım. 30 Haziran tarihinde üretime başlayacak. Hastanelerimizde kullanılan enerjinin tamamını karşılayacak bir yatırım. EPDK (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu) elektrik tüketicilerine, dağıtım şirketlerinden çağrı mektubu alabilmek şartıyla, tükettikleri kadar yenilenebilir enerji üretebilmelerine müsaade etti. Biz de Dünyagöz Hastaneler Grubu olarak Uşak ili Banaz ilçesinde OEDAŞ Elektrik Dağıtım Şirketi'nden almış olduğumuz çağrı mektubu ile yaklaşık 185 dönüm arazide 12 MW gücünde güneş enerjisi yatırımı yaptık. Santral Haziran ayında devreye girecek. Grubumuz hastanelerimizde kullandığımız elektrik enerjisinin tamamını temiz enerji olarak yenilenebilir enerji kaynağından üretmiş olacağız.
Uşak Santral
“Sağlık turizminden 15 milyar dolar gelebilir”
Avrupa’da bizdeki hastanelerin yapılma kalitesi, altyapısı yok. Devlet sağlık işinden çıkmış, özel hastaneler yetersiz. Bugün şehir hastaneleri sağlık turizmi açısından tam olarak işletilebilse Türkiye sağlık turizminden 15 milyar dolar gelir elde eder. Şehir hastanelerine sağlık turizmi sistemini kurdular ama çok iyi işletilebildiğini sanmıyorum. Özel sektör yurt dışından hasta getiriyor. Şehir hastanelerinin altyapısı ve teknolojisi çok iyi. Sadece bu mantalite ile işletilebilmeli. Sağlık Bakanlığı potansiyel ülkelerde çalışmalar yapmalı, kadrolar kurulmalı. Avrupa’da 20 bin Euro olan tedaviler bizde 5-6 bin Euro. Ciddi bir potansiyel var.
“Çocuklarımla birlikte koordineli çalışıyoruz’’
Kapıcıoğlu Holding, Kapıcıoğlu İnşaat ve Dünyagöz bir aile şirketi. Yönetim Kurulu Başkanlığı bende. Çocuklarım da yönetim kurulunda. Oğlum Vahit operasyonların başında. Büyük kızım Demet de operasyonların başında. Ortanca kızım Elif mimar. İnşaat işleri onda. Küçük kızım Melike tasarım eğitimi aldı. Şu anda başka işler yapıyor. Mücevher markası yarattı. Bebek’te bir mağazası var. Tasarladığı 50 ürünün patentini aldı. Hem mağazadan hem internetten satış yapıyor. Fazla ısrar edemedik. Ama zamanla o da gruba dahil olacak. Dışarıda kalamaz, yaptığı iş ona ufak gelir. Ben 18 saat çalışıyorum. Akşam 21.00’i buluyor. İşimi yaşıyorum. Çocuklarımın da bu işi benimsemesini ve çok sevmesini istiyorum. Sen ne kadar iyi bina yaparsan yap, bu işin ana maddesi doktor. Çok iyi doktorlar ile çalışırsan iyi iş yaparsın. Ben işin büyük çoğunu yapmıyorum. Her şeyi soruyorlar. Sistemi yürütüyorlar. Önemli kararlarda da benim katkım oluyor. Uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. İş büyüdükçe profesyonel kadrolar alıyoruz. Herkese bir görev taksimi yapınca, sistem işliyor.
Eray Kapıcıoğlu
Yurt dışında hastaneleriniz var mı? Yurt dışı yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
Bakü’de 25 milyon dolarlık yatırım ile güzel bir hastane açtık. Gayet de iyi çalışıyor. Avrupa’da 20’nin üzerinde kliniğimiz var. Avrupa Birliği üyesi olmadığımız için Türk doktorlar gönderemiyoruz. Bakü’ye özel izinle gönderiyoruz. Avrupa’daki kliniklerimiz teşhis ve muayene yapıyorlar. Bir de THY acenteliğimiz var. Tedavi için Türkiye’ye getiriyoruz hastalarımızı. Ameliyat, bilet, havalimanı transferi, hastane her şeyi içinde paket program satıyoruz. Lazer, yakın uzak, kornea nakli, uzak yakın mercek tedavileri satışı yapıyoruz. Gözün arkasında ayda 30-40 tane tümörlü vaka tespit edip tedavi ediyoruz. Gözde çok iyiyiz.
Dünyagöz Hastaneler Grubu’nun rakamsal büyüklüğü nedir?
25 hastanede 300 doktorumuz var. Doktor hariç 3 bin çalışana sahibiz. 2023 cirosunda 4 milyar TL’yi geçtik. Bu yıl sonu 8 milyar TL’yi buluruz. Ciromuzun yüzde 25’i yurt dışı hastalardan. Her yıl yüzde 100 büyüme yapıyoruz. İnşaatı devam eden hastanelerimiz devreye girdiğinde iki bin ek istihdam sağlayacağız.
2010 yılında bir fonla ortaklığınız olmuştu. Devam ediyor mu? Şu an ortaklık yapısı nasıl?
2010 yılında National Bank of Kuwait’e bağlı NBK Capital ile ortak olduk. Yüzde 30 hissemizi verdik. Satmamızın amacı hızlı büyümekti. Elde edilen gelirle yatırım yapıp büyüdük. Hastanelerin arsalarını o dönemde aldık. Yabancılar girerken belirli bir süre için girer. Protokol gereği üç yıl içinde çıktılar. Üç yılda 5 tane hastane açtık. Ben hisseleri geri aldım. Onlar para kazandı. Şu anda yüzde 100’ü bizim. Dışarıdan hiç kimse yok. Ben ve çocuklarım var ortak olarak.
Gelecek planlarınızda halka arz var mı?
Borsaya açılmanın çok güzel avantajı var. Kurumsal yapınız daha da güçleniyor. Bir dönem tahvil çıkarmıştık. 2 yıl vadeli. O nedenle KAP’a bildirim yapıyorduk. Borsa’ya açılsak büyük talep göreceğimize inanıyorum. Borsa’da halka açsak ben hem temettü vermeliyim, hem de para kazanmalı yatırımcı. Ben alıp satacak değil de alıp saklayacak yatırımcılar olmalı diye düşünüyorum. O seviyeye de getirdik Dünyagöz’ü. 3-5 ay sonra düğmeye basarız. Gelecek yıl Borsa’da olmak gibi bir niyetimiz var. Bu arada mevcut yatırımlarımız da devreye girecek. Hisse alacaklar sizin yatırım ve gelecek planlarınıza bakıyor. Yatırımlar da biteceği için gelecek yıl niyetimiz var.
Stratejik ortak hiç gündeme geldi mi?
Benim en büyük hayalim, Avrupa’da sağlık sektöründe hastaneleri olan iş insanı, firma ile yüzde 25-30 stratejik ortak almak. Böyle olunca Avrupa’da izinleri ve doktor alımları daha kolay oluyor. Hayalim aslında böyle bir stratejik ortak ile Avrupa’da büyümek. Almanya ve İngiltere’de girişimlerimiz oldu. Doktorlar bizden çekiniyor. Vatandaşlarımız niye size gidiyorlar diye kızıyorlar. Biz onların yanında çalışır isek onlar kazanacak, kazandıklarını da Türkiye’ye götürecekler gibi bir yaklaşımları var. İngiltere’de göz ameliyatı için 8-10 ay sonrasına gün veriliyor.
Hep sağlık ve inşatta mı olacaksınız? Başka bir sektöre yatırım olur mu?
Sağlık birinci işim. İnşaat gayrimenkulde varım. Bilmediğim işlere girmek istemiyorum. Elimdeki parayı bankaya, tahvile koyan biri değilim. Elime geçeni yatırım yaparım. Şu anda başka bir sektör planlarımız arasında yok.
Dünyagöz Vakfı’nın faaliyetlerinden de bahseder misiniz? Neler yapıyorsunuz?
Vakıfta da öncelikle konumuz göz. Erken yaşta göz sağlığının ve erken tanının önemi konusunda farkındalık oluşturmak öncelikli hedefimiz. Ayrıca görme yetisini kaybeden öğrenciler bir diğer ilgi alanımız. Yaşıtlarıyla eşit koşullarda eğitim olanağı sunmak ve dokunma duyularını geliştirmek adına 2019 yılından bu yana Türkiye'deki 15 görme engelli okuluna güncel kitapların Braille baskılarını gönderiyoruz. Pek çok kişi ve kurumun desteklediği projeye DGV Yayınevimizde basılan tüm ürünlerin gelirini de aktarıyoruz.
Yayın Tarihi: 10.06.2024
Röportaj Kaynağı: Para Dergisi