Çünkü Türkiye’de her 3 çocuktan birinde görme bozukluğu var" dedi. Göz bozukluğunun hafife alınmaması gerektiğini ifade eden Dr. Yalçın, hastalığın belirtilerinin çocuğun tahtayı yeterince iyi görememesi, okurken satır atlaması, cümleleri eliyle takip etmesi, bir gözünü baş hareketiyle daha önde tutarak kitaba bakması, tahtaya gözlerini kısarak bakması, televizyonu yakmdan seyretmesi, gözlerde sulanma ve dolayısıyla ödevlerini yaparken zorlanması, ödevlerini yaparken çabuk yorulması, baş ağrısı, göz ağrısı, uzun süre konsantre olamama gibi şikayetlerle ortaya çıktığını bildirdi. Çocuklardaki görme bozukluğu ( kırma kusuru ) sorunlarının tembelliği tetiklediğini de anlatan Yalçın, şunları söyledi: "Türkiye’de her üç çocuktan birinde göz bozukluğu görülebiliyor. Bu görme bozukluğunun farkında olmayan aileler, çocuklarının derslerindeki düşük başarı seviyelerini, öğrenme yeteneklerinin düşüklüğü olarak nitelendirebiliyor. Oysa çocuğun öğrenme kabiliyetinde bir eksiklik yok, iyi göremediği için derslerinde geri kalabiliyor. Göz bozukluğunda önlem alınmadığında, gözde tembellik başlıyor ve bu durum ilerleyen yıllarda çocuğun görme kalitesini daha ciddi oranda etkiliyor. Aileler bu konuya duyarlı davranmalı."