Son 10 yılın en büyük buluşlarından biri olarak kabul edilen ’biyonik göz’ün babaları Prof. Dr. Makato Tamai ve Doç. Dr. Rajat Agrawal Türkiye’ye geliyor. Yarın saat 15.00’te Swissotel’de bir sempozyum düzenleyecek olan ikili; Türkiye’deki hastalara hayatları boyunca hiç görmeyen insanların görmesini sağlayan biyonik gözle ilgili bilgiler verecek. İsteyen herkesin katılabileceği sempozyumda, körler için Braille Alfabesi’yle konferans notları da dağıtılacak.
42 MİLYON KÖR VAR!
Dünya Göz Hastanesi tarafından düzenlenen sempozyumun konuşmacılarından Prof. Dr. Makato Tamai, Japonya’daki Tohoku Üniversitesi’nde gen transferi ile yeniden görmeyi sağlamak için çalışmalar yapıyor. Doç. Dr. Rajat Agrawal ise; Los Angeles’taki Güney Kaliforniya Üniversitesi’ne bağlı olarak hizmet veren Doheny Göz Enstitüsü’nde yapay retina implant proje direktörü olarak çalışıyor. Dünyadaki görme engelli 42 milyon insanı, biyonik göz konusundaki çalışmalar yakından ilgilendiriyor. Bu konudaki ilk deneysel çalışmalar 50 yıl önce yapıldı. Son 10 yıldır da insanlar üzerinde denemeler yapılıyor. Sağırlıkta kullanılan işitme cihazlarındaki yöntemin bir benzeri aracılığıyla, retina protezleri geliştirilmeye çalışılıyor. Retina protezlerinin bir çeşidi olan yapay silikon retina uygulaması, Amerika’da tavuk karası hastalığı nedeniyle kör olan 40-70 yaş arasındaki 8’i erkek 2’si kadın toplam 10 hastaya Dr. Chow tarafından uygulanmış. İlk sonuçlar ümit vermiş ve hastaların görme yeteneği artmış.
SONUÇLAR İYİ!
İlk uygulaması 3 yıl önce yapılan yapay silikon retina ameliyatlarında, görme artışı ameliyattan bir ay sonra saptanmış. 6 ayla bir yıl arasında hafif görme sağlanmış. Hafif görüntü elde etmek bile büyük önem taşıyor. Çünkü ışığı fark edebilmek bile, hastanın hayat kalitesini arttıyor. Biyonik göz uygulanan bir hasta, ameliyat öncesi göremediği elini artık seçebildiğini ve evinin içindeki eşyaları fark edebildiğini söylemiş. Başka bir hasta ise, ameliyat sonrası oğlunu basketbol oynarken görebildiğini dile getirmiş.
ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
Kör olan bir kişinin görme oranının yüzde 5 seviyesine çıkması bile çok önemli. Ancak yapay görmenin, kişinin yaşam kalitesinde ne gibi bir değişime yol açabileceği hâlâ tıp dünyası tarafından tartışılıyor. Yapay görmeyi sağlayan yöntemlerin hedefi; hastanın kitap okumasını, televizyon seyretmesini, araba kullanmasını ya da tek başına dışarıya çıkabilmesini sağlamak. Körlüğün tedavisinde bu yöntemlerin yerleşmesi biraz zaman alacak gibi görünüyor. Ancak tıp dünyası, tüm bu hedeflere ulaşabilmek icin vargücüyle çalışmayı sürdürüyor.