GLOKOM NEDİR?
Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinir. Artan göz içi basıncının göz siniri hücrelerine zarar vermesiyle ortaya çıkar. Göz siniri hücreleri öldüğü zaman da kalıcı görme kaybına sebep olabilir. Hastalığın başlangıcında hastalığa ait herhangi bir belirti görülmez. Hastalık ilerledikçe görme sinirini etkiler. Görme siniri çok sayıda lif içeren elektrik kablosu gibidir. Bu lifler farklı alanlardan gelen görüntüleri beyine iletir. Sinir hasar gördükçe görme alanı bozulur. Glokom, birçok hasta tarafından ancak ileri dönemde ve belirgin görme kaybı ortaya çıktığında fark edilebilir. Glokomda görme kaybı oluştuktan sonra geri döndürmek, iyileştirmek mümkün değil. Bu nedenle erken tanı çok önemli.
ÇEŞİTLERİ VAR MI?
Glokomun farklı sınıflandırmaları var. Yaşa göre sınıflanırsa doğumsal, çocukluk dönemi ve erişkin dönemi olarak bahsetmek mümkün. Bunun yanı sıra glokom oluşum mekanizmasına göre, sıvı çıkışının olduğu yerde ön kamara açısının genişliğine ya da darlığına göre de sınıflandırılabilir. Bu tür glokomlan açık açılı glokomlar ya da dar açılı glokomlar olarak ayırmak mümkün.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Glokom açık ya da dar açılı olmasına göre belirtiler değişir. Açık açılı glokom sinsi bir hastalıktır. Hastalarda göz içi basıncı yavaş yükseldiği için görme siniri hasan da yavaş ilerler. Bu nedenle hastalar ağn sızı hissetmezler. Dar açılı tip ise daha ani gelişir. Görme kaybı, şiddetli ağn, kanlanma vardır.
NASİL TESHİS EDİLİR?
İlk olarak hastanın göz içi basıncı ölçülür. Görme sinirinde bir hasar olup olmadığı, bu siniri hem yapısal hem de fonksiyonel açıdan değerlendiren testler yapılarak araştınlır. Görme sinirindeki hasann araşûnldığı en eski yöntem görme alanı testidir. Görme siniri tomografisi ve retina tomografisi (optik kohorenstomografi) daha yeni ve ileri teşhis yöntemleridir.
KİMLER KONTROLDEN GEÇMELİ?
Özellikle 35 yaştan sonra herkeste glokom olabilir. Ailede glokomu bulunanlarda, şeker hastalığı olanlarda ve miyoplarda risk daha fazladır. Bu nedenle 35 yaşında ve daha sonra 40 yaşında herkesin göz muayenesinin yapılması, risk bulunanlarda ise yılda bir kez kontrol edilmesi gereklidir.
TEDAVİ SEÇENEKLERİ NELERDİR?
Glokomun tedavisi ilaç, lazer ve cerrahi olmak üzere 3 ana başlıkta toplanır. Açık açılı glokomun tedavisi çoğunlukla öncelikle göz damlalanyla yapılır. Bazı vakalarda ağızdan alınan haplar da önerilir. Ancak bu tür ilaçlar yan etkileri fazla olduğu için uzun süre kullanılamazlar. Ağızdan alınan haplar göz içi basıncı çok yüksek olan ve ameliyat için birkaç gün beklemesi gereken hastalarda görme sinirinin hasar görmemesi amacıyla da kullanılabilir.