Okul yaşı çocuklarındaysa göz kayması, tek gözünü kısma, kısık bakma, göz ya da baş ağrısı, gözde sulanma, gözleri sıksık ovalama ve tek taraflı öne bakma gibi yakınmalar olur. Teşhisi çok kısa sürüyor. Göz tembelliğinin tanısında büyük yaş grubunda görme muayenesi, bebeklerde ’skiaskopi’ denen ışıkla bakılan klasik muayene yöntemleri yaygın kullanılır. Muayene çok kısa sürer. Günümüzde tarama yaparak uzaktan göz numarasını ölçen, her iki göz arasında fark olup olmadığını gösteren özel ölçüm cihazları var. Tedavi yöntemleri Göz tembelliği teşhis edilen bir çocuğa öncelikle uygun gözlük verilmesi gerekir. Çocuğun algılayabileceği ve taşıyabileceği en uygun numaralar seçilmeli. Kapama tedavisi çocuklukyaşı dönemindeki göz tembelliklerinin tedavisinde elimizdeki en etkili silah. Kapama tedavisi yapılamayan çocuklara penalizasyon denilen bir yöntem uygulanabilir. Bu yöntem, bazı damlalarla ve yüksek numaralı gözlük camlarıyla sağlam gözün devre dışı bırakılmasıdır.
Bir de ortoptik tedavilerimiz var. Ortoptik tedavi, kapamayı destekleyici seçeneklerden biri. Günümüzde 5 yaşın üzerindeki çocuklar için bilgisayar programları içeren sistemler mevcut. Bu sistemlerle çocuklarda hem evde hem de hastanede uygulanan ortoptik egzersizlerle göz tembelliği, ufak açılı kaymalar tedavi edilebilir. Daha büyük yaşlarda yine kullandığımız bilgisayar destekli programlar, kontrast duyarlılığı etkileyerek, tembel gözde yüzde 20-25 oranında görme artışı sağlayabilir. Düzenli muayene yaptırın Göz tembelliği gibi rahatsızlıklar, çocukların hayat boyu az görmesine, derslerinde, spor aktivitelerinde ve hayatın diğer alanlarında başarısız olmasına yol açabilir. Çocuklar, bebeklik döneminden itibaren Çocuklarda fark edilmeyen göz rahatsızlıkları, hem sosyal hem de zihinsel gelişimlerini olumsuz etkiliyebiliyor. Bu sorunların basında göz tembelliği geliyor. Düzenli göz muayenesinden geçen bir çocuk için göz bozuklukları sorun değil çünkü bu sayede erken yaşta fark edilerek tedaviye alınır. 3 yaşına kadar fark edilen görme sorunlarında uygulanan tedavilerle görme oranında yüzde 100’e ulaşılabilir. Ancak zamanında müdahale edilmezse görme azlığı, hayat boyu devam edebilir.